ZBAG yalnızca benim tasarım yolculuğum değil; çocukluğumdan, ailemden ve babamdan taşıdığım bir emeğin devamı.
Babam yorgancıydı. Harika yorganlar dikerdi.
Her dikişinde sessiz bir ustalık, her kumaşta büyük bir özen vardı.
Küçük bir çocukken dükkânın köşesinde oturur, babamın elleriyle kumaşlara hayat verişini izlerdim.
O anlarda emeğin ne olduğunu, sabrın nasıl şekil aldığını öğrendim.
Yıllar sonra renkli iplerin arasında kendi yolumu bulduğumda, aslında o dükkândan hiç uzaklaşmadığımı fark ettim.
El emeğine duyduğum bu derin bağlılık oradan geliyordu.
Bugün her ZBAG modeli, sadece bir çanta değil; bu ustalığın, bu saygının ve bu sessiz mirasın bir parçası.
Her detayda geçmişin izleri, her ilmekte bugünün dokunuşu var.
ZBAG’de sadece tasarım değil, köklü bir el emeği geleneği de hayat buluyor.
Babamdan öğrendiğim emeği, bugün kendi stilimle sürdürüyorum.